Ateşkes Müzakarelerinin Çıkmazı : Philadelphi Ekseni

Doç.Dr.Mehmet ÇELİK

8/21/2024

İsrail-Hamas arasındaki ateşkes görüşmelerinin çıkmaz rotası olarak görülen Filadelfi (Philadelphi) Ekseni, müzakereleri tıkayan bir unsur olarak kilit rol oynuyor. Philadelphia Ekseni, Mısır ile Gazze Şeridi arasında bir tampon görevi görüyor. İsrail, bu rota üzerindeki kontrolünü güvenliğinin teminatı olarak savunurken; Mısır tarafı, kendisini olası kitlesel göçten koruyan şerit; Gazzeli Filistinliler ise refah kapısı ile birlikte dış dünyaya açılan bir geçiş olarak görüyor. “Selahaddin Ekseni” olarak da adlandırılan Philadelphia Ekseni, Mısır ile İsrail arasındaki barış anlaşmasına tabi bir şerit olarak ortaya çıkmıştı. Bu eksenin Gazze tarafında yer alan Refah sınır kapısı ise Mısır'ı Gazze Şeridi'nden ayıran ve Gazze'nin doğrudan İsrail tarafından kontrol edilmeyen tek kapısı konumundaydı. Burası teknik olarak Mısır ve Filistin yetkilileri tarafından koordine ediliyordu. Ancak 8 Ekim'den sonra İsrail’in Gazze’yi işgali ile birlikte kullanılamaz hale geldi.

Hamas, Akdeniz kıyısından Akabe Körfezi'ne kadar İsrail-Mısır sınırının tamamı boyunca uzanan ve 100 metre genişliğinde dar bir şeritten oluşan eksenden İsrail’in çekilmesini istiyor. Eksenin Gazze Şeridi kısmı, deniz kıyısı ile Kerem Şalom kontrol noktası arasında 8 kilometre uzunluktan oluşuyor. Ancak İsrail, bu şeridi Mısır'a giden Refah sınır kapısını gözetlemek ve şerit boyunca olası geçişlerin kontrolünü sağlamak için bu talebe şiddetle karşı çıkıyor. İsrail’in bu ısrarın altında kuşatma stratejisi ile Gazzelilerin dış dünyayla olan geçiş kanalını kesmek yatıyor. Philadelphia rotası aynı zamanda Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a geçmesine izin vermek için tasarlanan Refah kapısını de içerdiği için kritik bir öneme sahip. Refah kapısı, ismini Refah şehrinden alıyor. Sınırın Mısır ve Gazze tarafında Refah olarak adlandırılan iki ayrı şehir bulunuyor. Bu şehirler, İsrail’in Sina’yı işgaline kadar tek bir şehirdi. İsrail 1982'de Sina’dan çekildiğinde, yeni çizilen sınırlarla biri Mısır'da, diğeri Gazze'de olmak üzere iki ayrı şehre bölündü. Günümüzde; Mısır'daki Refah ve Filistin'deki Refah olarak anılır hale geldi.

Refah ve çevresinin tarihi arkaplanında 1967’deki İsrail işgali yatıyordu. İsrail, Haziran 1967'deki Altı Gün Savaşı'nda Mısır, Suriye ve Ürdün'ün beklenen saldırı gerçekleşmeden Mısır'ın Sina bölgesi, Suriye'nin Golan Tepeleri ve Ürdün'deki Ürdün Nehri'nin Batı Yakası'nın ötesinde bir kara ve hava saldırısı başlatmıştı. İsrail'in bu savaşta işgal ettiği topraklar İsrail için yeni bir kuzey, güney ve doğu sınırları oluşturdu. Ancak bu topraklar aynı zamanda günümüzdeki çatışmaların da odak noktası oldu. Daha sonra 1967'de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 242 sayılı Kararı, İsrail’in işgal ettiği topraklardan çekilmesini, bölgedeki her devletin tanınmasını, uluslararası su yollarında serbest dolaşımı, Filistinli mülteci sorununun adil bir şekilde çözülmesini ve askerden arındırılmış bölgelerin kurulmasını talep etti. İsrail çekilmediğinden dolayı diplomatik çabalar başarısız oldu. 1979 Camp David / Mısır-İsrail barış antlaşması da Sina Yarımadası'ndaki sınır bölgesini A, B, C ve D olmak üzere dört bölgeye ayırıyordu.

A Bölgesi, Sina'nın batısında, Süveyş Kanalı'na komşu;

B Bölgesi, Sina'nın merkezinde;

C Bölgesi ise Sina'nın doğusunda, Akabe Körfezi'ne komşu ve Gazze sınır şeridinde yer alıyordu.

İsrail'in özellikle Sina Yarımadası'nın doğusundaki D Bölgesi'nde ve Gazze'de, dört piyade taburu, askeri tesisleri ve saha tahkimatları ile sınırlı bir kuvvet ve BM gözlemcileriyle bulunmasına izin veriyordu. İsrail ile Mısır arasında 1979'da imzalanan barış anlaşmasında Sina Yarımadası'nın askeri açıdan silahsızlandırılmış bir bölge olacağı belirlenmişti. İsrail, 1967'den beri işgal ettiği Sina Yarımadası'nı tam diplomatik tanınma karşılığında Mısır'a devretti. Menahem Begin ve Enver Sedat 1978 yılı Nobel Barış Ödülü'ne ortaklaşa layık görüldüler.

İsrail, Gazze'den de çekilince iki ülke arasında Eylül 2005'te "Philadelphia Anlaşması" imzalandı. Anlaşma, İsrail güçlerinin Gazze'nin Refah kentinden tahliyesini ve aynı zamanda sızma ve kaçakçılığın önlenmesi amacıyla eksen boyunca Mısır tarafındaki yaklaşık 750 Mısır askeri gücünün konuşlandırılmasını içeriyordu .Dönemin İsrail Başbakanı Ariel Şaron , Savunma Bakanı Shaul Mofaz, diğer bakanlar, Genelkurmay Başkanı Dan Halutz ve üst düzey askeri yetkililer, İsrail'in geri çekilmesinin İsrail'in güvenliğine zarar vermeyeceğini düşünüyorlardı. Bu antlaşmasının imzalanmasından itibaren üç ay ile dokuz ay arasında tüm İsrail güçleri, El Ariş'in doğusundaki bir noktadan Ras Muhammed'e uzanan bir hattın doğusuna çekilecek, bu hattın tam yeri karşılıklı mutabakatla belirlenecekti . İsrail, Ağustos 2005'in ortasında Gazze Şeridi'nden çekilene kadar bu bölgeyi kontrol ediyordu. 10 Eylül 2005'te İsrail işgal güçleri, "geri çekilme planı" ve Gazze Şeridi'nden çıkışın tamamlanması kapsamında ekseni Mısırlılara devretmeye karar verdi. Daha sonra Filistin Yönetimi'ne devredildi. 2007’de Hamas tarafından kontrol altına alındı. Bu tarihten itibaren Gazze tarafı Hamas'ın kontrolünde, sınırın diğer tarafı ise Mısır'ın kontrolündeydi ta ki Mayıs 2024’ İsrail’in işgaline kadar...

Hamas’ın kontrolüyle beraber, Refah sınır geçişlerinde bir rahatlama yaşandı. Özellikle Mısır'da Mübarek rejiminin düşmesi ve Müslüman Kardeşler’in iktidara gelmesi, Philadelphia ekseninde ve Refah sınır kapısı üzerinden Gazzelilere geçişini kolaylaştırdı. Ancak Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi'nin 2013 yılında darbe ile iktidara gelmesi, Mısır'ın Philadelphia eksenine ilişkin politikasında da değişikliğe yol açtı. Mısır ordusu, “şeridin altındaki tünellerle Sina'ya yasadışı geçişlerin yapıldığı ve bunun Mısır çıkarlarını tehlikeye soktuğu” iddiasıyla operasyon başlattı. Mısırlılar, tünellerin çoğunu yıktıklarını ve Philadelphia eksenindeki kaçakçılık faaliyetinin minimuma indiğini” iddia etti. İsrail tarafı bu şeritte “tünel kaçakçılığı endüstrisinin geliştiğini ve eksenin her iki tarafın da kaçakçılıkta zenginleştiğini” iddia ediyordu. Her ne kadar İsrail, bu iddialarında ısrarcı olsa da Gazze'deki Filistinlilerin maruz kaldığı kuşatma ve kapatmanın sonuçları bu tünelleri ortaya çıkardı. Burada yaşayan Filistinlileri geçim kaynakları Mısır ile Gazze arasındaki tünellere bağlı hale geldi. Sınır hattındaki bu tüneller, 2007'den beri Gazze Şeridi'nin kuşatma-kapatma politikası altında kaldığı ve sınırın karşı taraflarında uygulanan politikalara karşı doğrudan bir cevaptı. Gazzelilerin ticari hareketi kısıtlandığından dolayı kapalı olan sınırı bozmak için bu tür yöntemleri kullanmaya zorlanmaları kendiler açısından hayatiydi. Onlara göre; Gazze’nin kara ticareti serbest bırakılmış olsaydı belki de bu tünellere ihtiyaç kalmayacaktı.

Mısır Eksene Nasıl Bakıyor ?

Mısır, Filistinli mültecilerin Sina'ya girme tehdidini ortadan kaldıracak ve aynı zamanda Yemen'den Kızıldeniz nakliyesine yapılan ve Mısır'ı Süveyş Kanalı'ndan milyarlarca dolar gelir elde etmekten mahrum bırakan Husi saldırılarını da sona erdirecek bir ateşkes istiyor. Bu yüzden Mısır, ABD ve Katarlılarla birlikte, ateşkesi ve rehine serbest bırakma anlaşmasını arabuluculuk etmeye ve İsrail ile Hamas arasındaki dolaylı görüşmelere ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda Mısır, İsrail'in Philadelphia ve Refah’ta daimi işgali, Gazzeli Filistinlililerin Mısır sınırındaki tel örgülere kamp kurmasının ve bölgeye akın etmesinin mümkün olacağı korkusundan dolayı İsrail'in işgaline şiddetle karşı çıkıyor. Mısır, bu eksenin  kırmızı çizgisi olduğu ve ciddi bir tehdide yol açacağı konusunda İsrail’i uyarmasına rağmen İsrail, ekseni ve çevresini işgal etti. İsrail, Philadelphia ekseni boyunca uyarı sistemleri kurmak istiyor. Mısır, egemenliğinin ihlali olarak gördüğü için bu talebe de karşı çıkıyor.

İsrail Neden Israr Ediyor?

İsrail tarafı, "Gazze Şeridi'ne silah, inşaat malzemeleri ve yakıt kaçakçılığı yaptığını" idda ettiği Philadelphia güzergahının kontrolünü bırakmayacağı konusunda ısrar ediyor. Netanyahu , Philadelphia ekseni veya güney bölgesi bizim elimizde olmalı ve kapatılmalıdır." diyor. Netanyahu bu haftaki bir toplantıda da  “İsrail açısından stratejik ve siyasi öneme sahip bir eksen olan Philadelphia ekseninden hiçbir şekilde çekilmeyeceğini, oradan çekilmenin mümkün olduğunu düşünenler ile aynı fikirde olmadığını” ifade etti. Netanyahu;  "İsrail, büyük baskılara rağmen Philadelphia ekseninden ve Netzarim Koridorundan hiçbir koşulda çekilmeyecektir. Askeri baskı tüm gücüyle devam edecektir." açıklamasında bulundu. Netanyahu'nun ifadeleri,  insani krizi önlemek yerine bunu sürdürmek istediğini gösteriyor.  Zira bugünlerde Kahire'deki müzakere masasındaki bu eksen konusu,  müzakereleri çıkmaza sürüklemek için kullanılıyor.

İsrail sağ koalisyonu hükümette olduğu sürece  Gazze'ki katliamlar, Lübnan sınırındaki misillemeler ve  sınır çatışmaları, bölge genelindeki istikrarsızlık ve genel huzursuzluk döngüsü devam edecek gibi görünüyor. İsrail hükümetinin politikaları, tam ölçekli bir çatışma ihtimalini de gün be gün arttırıyor. İnsan onuruna uygun bir hayat yaşamak isteyen Filistinliler için müzakerelerin bu doğrultuda sonuç vereceği görülmüyor. Netanyahu, işgalin südürmek  konusunda ısrarcı. Bu durum da Kahire'deki barış ihtimallerini zayıflatıyor.

Referanslar

*דעה: ישראל לא תנצח בעזה ללא כיבוש ציר פילדלפי

*محور فلادلفيا.. وحدود الأشقاء رابط المادة

*נתניהו: "המלחמה תימשך עוד חודשים; ציר פילדלפי חייב להיות בידינו כדי להבטיח פירוז"

*Haretz | White House Says Gaps Between Israel and Hamas on Cease-fire Deal Can Be Bridged

*Haretz | What Is the Rafah Border Crossing Between Gaza and Egypt, and Why Did Israel Just Seize Control of It?

Ateşkes Müzakarelerinin Çıkmazı : Philadelphi Ekseni

Camp David Anlaşması- Jımm Carter-Menahem Begin ve Enver Sedat (Jimm Carter Koleksiyonu)
Camp David Anlaşması- Jımm Carter-Menahem Begin ve Enver Sedat (Jimm Carter Koleksiyonu)

Camp David Antlaşması sonrasında Mısır Devlet Başkanı Enver Sedatİsrail Babakanı Menahem Begin ve ABD Başkanı Jimmy Carter'in olduğu aile foğrafı.

The Critique Times/Görüş